4 Mayıs 2015 Pazartesi

Galeano'ya Gecikmiş Bir Veda

Eduardo Galeano'nun ölümüne inanmak istemeyenlerdenseniz bence yapılacak tek bir şey var: Bütün yazdıklarını bulup okumak ya da yeniden okumak ya da en iyisi bundan hayatınızın bundan sonrasında onu okumayı hiç bırakmamak. O da böyle isterdi zaten. Hatırlama takıntısı olduğunu kendisi söyleyip dururdu hep. Okur olarak bizim de yapabileceğimiz tek şey bu artık: Onu hatırlamak için daha çok okumak.
Bu büyük bilgenin evdeki bütün kitaplarını başucuma alalı çok olmuştu ama artık orada kalıcı bir yer açtım hepsine. Ölümünden beri de dönüp dönüp okuyorum. İyi geliyor.

İsmini çok sevdiğim "Kucaklaşmanın Kitabı"nda Galeano o büyülü anlatımıyla okurun ve yazarın işlevini öyle güzel özetlemiş ki buraya almasam yazık olacaktı. Dayanamadım onun ağzından yazdım ben de:

Okurun İşlevi / 1
Lucia Pelaez küçücük bir çocukken yorganının altında gizlice bir roman okumuştu. Geceleri bölük pörçük okudu romanı, yastığının altına saklayarak. Bu kitabı, amcasının gözde kitaplarını koyduğu, sedir ağacından yapılma raftan çalmıştı.
Yıllar yılları kovaladıkça Lucia çok gezdi, uzak yerlere gitti.
Hayaletlerin peşine düşerek Antioquia Irmağının taşlarından geçti ve insanların peşinde, şiddet dolu büyük kentlerin sokaklarını dolaştı.
Lucia çok uzun yollara gitti ve gezilerinde ona her zaman , çocukluğunda gözleriyle duymuş olduğu o ırak seslerin, yankılarının yankıları arkadaşlık etti.
Lucia o romanı bir daha hiç okumadı. Şimdi görse tanıyamaz. bu kitap onun içinde öylesine dal budak saldı ki başka bir şeye dönüştü artık: onun oldu.

Yazarın İşlevi / 2
Resim:Eduardo Galeano
César Vallejo öleli yarım yüzyıl olmuştu; kutlamalar yapılıyordu. İspanya'da Julio Vélez, konuşmalar, seminerler, özel yayınlar düzenlemiş, şairin kendisini, ülkesini ve çağını gösteren bir sergi hazırlamıştı.
Derken Julio Vélez, José Manuel Castanon'la tanıştı ve bu saygı gösterilerinin hepsi önemini yitirir gibi oldu.
José Manuel Castanon, İspanyol İçsavaşına yüzbaşı olarak katılmıştı. Franco'nun saflarında dövüşürken bir elini yitirmiş, bir sürü nişan almıştı.
Savaşın hemen sonrasında yüzbaşının eline, bir raslantıyla,yasak bir kitap geçti. Yüzbaşı kitaba bir göz attı, bir satır okudu, bir satır daha ve kitabı elinden bırakamaz oldu. Yüzbaşı Castanon, zafer kazanmış olan ordunun bu kahramanı, o gece sabaha kadar büyülenmiş gibi oturdu. Ertesi sabah ordudan istifa etti ve Franco hükümetinden bir kuruş daha almamakta direndi.
Sonradan onu hapse attılar, sonra da sürgüne yolladılar.
(Kucaklaşmanın Kitabı - Can Y. Türkçesi: Nihal Yeğinobalı)

İyi okumalar!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder