8 Ağustos 2015 Cumartesi

"Mavi Huydur Bende"

Kitap iyi gelir her şeye diye düşünüyordum ama olmuyormuş. Bazı şeylere en azından bu ülkede iyi gelmiyormuş. İyi gelen bir şey bile bırakmıyormuşuz kimseye.
İki aydır elim gitmedi; okumayı becerdim zor da olsa ama yazamadım. Oysa anlatacaklarım vardı, yeni keşifler, kitaplar... Olmadı.
Emrah Serbes,"Her gün çocukların öldürüldüğü bu ülkede ne yazabilirim" deyip bıraktı yazmayı bu arada.
Bugün Edip Cansever'in doğum günü. Onun için yazmak istedim sadece. Onun dizeleriyle yazmak daha doğrusu...


"Her yere yetişilir 
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama 
Çocuğum beni bağışla 
Ahmet Abi sen de bağışla 
Boynu bükük duruyorsam eğer  
İçimden öyle geldiği için değil  
Ama hiç değil  
Ah güzel Ahmet abim benim  
İnsan yaşadığı yere benzer  
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer  
Suyunda yüzen balığa  
Toprağını iten çiçeğe  
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine  
Konyanın beyaz  
Antebin kırmızı düzlüğüne benzer  
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir  
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları  
Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına  
Öylesine benzer ki  
Ve avlularına  
(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)  
Ve sözlerine   
(Yani bir cep aynası alım-satımına belki)  
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer  
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne  
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına  
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına  
Minibüslerine, gecekondularına  
Hasretine, yalanına benzer
Anısı işsizliktir
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi..." (Mendilimde Kan Sesleri)